Okulumuz köylerden  ve Niğde şehir merkezinden gelen öğrencilerden oluşmaktadır. Okulumuz 1000'e yakın bir öğrenci kapasitesine sahip fakat kapalı bir spor salonu yok. 
                                                                                 

     Niğde'miz, soğuk ve sert bir iklime sahip olup tam altı ay Beden Eğitimi derslerinde dersler sınıflarda "Bardakla Ritim" dersleri, sınıf içi oyunlar ve masa tenisi,  video anlatımlar şeklinde işlenmektedir.  Bu çalışmalarımızdan başka daha neler  yapabiliriz derken jonglörlük  yani üç top çevirme, çocukların dikkat, algı, koordinasyon gibi zekâ gelişimine yönelik çalışmalar yapmaya başlayıp öğrencilerimize -fiziki mekân yetersizliği ve okulumuza ait spor salonu olmaması sebebiyle sınıflarda- üç top çevirme becerisini kazandırdık. Bu çalışmayı  yapan tek okul olduğumuzu düşünüyorum.                           

     Ve gerçekten korunmaya muhtaç , anne ve babası ayrı , maddi durumu iyi olmayan risk altında o kadar çocuk var ki, hepsi dart atarken o kadar mutlu ki anlatamam.

      Onların o küçük kalplerine dokunarak onlara anlam verebilmek adına gerçekten çok mücadele veriyorum.  Bir gün gelmesem ne olur diye hep düşünüyorum.                                                                                                      

                                              

      Bir deniz yıldızının hayatına son verecekmişim gibi hissediyor ve her gün dart salonunu açmam gerektiğini biliyorum.

      Benim için her bir öğrencim bir deniz yıldızı... Bu arada deniz yıldızının hikâyesini anlatıyım ister misiniz?

      Adamın biri kumsalda yürürken bir adamın telaşla bir şeyler yaptığını görür ve merak eder acaba ne yapıyor diye ve yanına varınca binlerce deniz yıldızını karada görürünce sorar adama: "-Sen ne yapıyorsun burada?"

-"Deniz yıldızlarını denize atıyorum." der ve kan ter içinde çabalamaya devam eder.

-Bu kadar deniz yıldızını atmakla bitiremezsin, boşuna uğraşma."

Adam ise "Ona iyi bak." diyerek bir deniz yıldızını eline alarak denize atar ve adama dönerek şunu söyler: "Onun için çok şey değişti." 

      Biz eğitimciler de her biri birer deniz yıldızı olan öğrencilerimizin hayatına anlam katabilmek onları iyiye ve güzele yönlendirebilmek için durmadan ve yorulmadan pes etmeyip çabalamaya devam edeceğiz. Yeter ki öğrencilerimizin hayatı güzelleşsin, yeter ki öğrencilerimiz her yönüyle donanımlı insanlar olabilsin. Yeter ki, bu öğrencilerimizden en az bir tanesini bile olsa milli takıma kazandıralım. Bu da bizi mutlu etmeye yetmez mi? Elbette fazlasıyla yeter!